Lilypie Third Birthday tickers

Mart 30, 2009

İLK BAHAR GELİYOR

Hava yavaş yavaş ısınmaya başladı. Hafta sonu havanın güzelliğini fırsat bilip bol bol gezdik. Cumartesi günü Nursel teyzemlere gittik. Annem ve kankaları periyodik kanka toplantısını gerçekleştirdiler. Yine güzel güzel mamalar yapmışlar yedik içtik. Koray ve Egemen de ordaydı tabii ki. Baştan güzel güzel oynadık. Ama gider ayak korayla oyuncak paylaşamazken ben onun parmağını ısırdım Koray’ın bayağı canı yandı ve ağladı. Annem de bana çok kızdı. Nedense birtek Koray'la geçinemiyorum. Egemenle öyle değilim. Koray bi de hastaydı ateşi vardı. Özür dilerim Koraycım bi daha yapmıycam sözzz.

Pazar günü annem, babam, babannem ve ben oy kullanmaya gittik. Sonra da ordan anneanneme gittik. Annemin küçüklük arkadaşlarından Asuman ablanın bebeği olmuş adı Milay onu görmeye gittik annemle. Çok tatlı bir bebekti. Onu birazcık kıskandım. Asuman abla beni onun yatağına yatırdı salladı çok hoşuma gitti:)) Sonra eve döndük. Akşam da babam bizi oliviuma götürdü dolaştık yemek yedik. Çok uslu durdum annemi üzmedim. Bu hafta sonu korayın parmağını ısırma vukuatım dışında çok tatlı ve uyumluydum.

Mart 25, 2009

BİR ÇİFT MUTLU ÇOCUK GÖZÜ

Ne kadar mutsuz, yorgun olsam da beni mutlu etmeyi başarır. Gülümsetir aniden.


Zaten her zaman sevmişimdir çocukları. Anne olmadan önce de. Onların hayata karşı o saf, iflah olmaz merak duygularını, heveslerini hep kıskanmışımdır. Bir çocuk gibi ufak şeylerden, saçma şeylerden mutlu olmayı başarabilmeyi istemişimdir her zaman; hüzün her kapımı çaldığında.

Çocukluk fotoğraflarıma rastladım geçen gün ve kızımla aramızda ki müthiş benzerlik bir kez daha hayrete düşürdü beni. Fotoğraflara bakarken şunu da farkettim ki en çok gülümseyişimiz benziyor. Büyüdüğü zaman insan küçüklüğünde olduğu gibi öyle içten gülümseyemiyor bir daha. Ne kadar uğraşsa da ayna karşısında aynı içtenliği yakalayamamak ne yazık...

Çocuk olmak gerek. Hayata onların gözleriyle bakmayı denemek gerek. İçinde hiç durmadan konuşan o küçük geveze kızı susturmamak gerek. Arada sırada şarkı söylemesine, hatta hayatına yön verme ukalalığında bulunmasına izin vermek gerek. Böyle böyle, belki de bu hayat daha çekilesi hale gelir kimbilir. Yapmaktan keyif almadığımız nice angaryayı yapacak güç gelir. Kimbilir bize bakanlar yeniden görür o ışıltıyı gözlerimizde. Belki becerebiliriz yeniden aynı şekilde gülümseyi beş yaşındaki halimizle.

Çocuk gülümsemelerin dudaklarınızdan kaybolmaması dileğiyle.

Mart 23, 2009

Uzun bir aradan sonra selam. Günler aynı geçiyor. Havalar hala soğuk hala da çok fazla dışarı çıkamıyorum. Birazcık daha büyüdüm. Herşeyi anlıyorum artık. Hala cümle kurmaya başlamadım. Anne gel falan diyorum ama annemi yine de memnun edemiyorum. Sanırım kendisi üç kelimeli zincirleme cümleler kurmamı bekliyor:)) 19 aylığım artık. Dolu dolu bir buçuk yaşındayım yani. Beni gören teyzelerin ama bu daha küçük gösteriyo çok zayıf demeleri annemi çok sinir ediyo. Onun dışında günler oyun dolu ve çok renkli benim için. Kimilerinin ilgisini bile çekmeyen küçük detaylar benim bir anda kahkaha atmama sebeb olabiliyor. Mesela mutfak tülüyle ce ee oynamak, mutfak tülünün arkasından annemi öpmeye çalışmak gibi:) Şunu anlıyorum ki benim kahkahalarım annemi çok mutlu ediyor. Üzgün de olsa yorgun da olsa benim gülümsemem onun da gülümsemesine neden oluyor.


Kedileri çok seviyorum. Camdan bakıp onları görünce çok heyecanlanıyorum hele ki dışarda karşıma çıkarlarsaaaa. Keşke annem tutmama izin verse. Ama bana bi zarar verirler diye korkuyor sanırım.

Cumartesi ve Pazar günü yine evdeydik annecimle. Beraber kahvaltı yaptık. Sonra beni parka götürdü salladı bu kez ilk defa kaydıraktan da kaydım çok zevkliymiş o da çok beğendim. Cumartesi akşamı da Özge teyzeme gittik bebişi kutladık. Annem bebişe küçük hediyler aldı. Özge teyzem biraz halsizdi. Ben yine ortalığı karıştırdım bol bol. Napıyım ama onun da evinde karıştırılacak çok fazla süs var:)) Pazar günü de yollar kapalıydı seçim mitingleri yüzünden. Dedem aradı sakın yola çıkmayın dedi. Biz de anneanneme gitmedik yine evdeydik bol bol oyun oynadık. Ben biraz mızmızdım canım sıkılıyodu ama annem anlamadı bi türlü.

Mart 18, 2009

BİR BEBİŞ DAHA GELİYORRR

Deniz teyzemden sonra Özge teyzemden de güzel haberi aldık onun da bebeği olacakmış. Ne güzell arkadaş grubum gittikçe kalabalıklaşıyor:)) Küçük bebek seni de merakla ve heyecanla bekliyoruz bizi fazla bekletme olur mu???

Mart 10, 2009

Günlerdir beni ve bütün ailemizi etkisi altına alan griple boğuşuyorum. Koca kış bana bulaşamayan grip sonunda beni de buldu. Önce babam hastalandı sonra annem en sonunda da benn. Doktor amca boğazlarımda iltihaplanma olduğunu söyledi. Antibiyotik şurup, soğuk algınlığı şurubu ve ateş düşürücü şurup verdi. Çünkü 2-3 gece sürekli ateşim yükseldi. Annem şurup vererek ve fitil atarak düşürdü hep ateşimi. Ateşlenince çok kötü oluyorum canım hareket etmek bile istemiyo sürekli ağlıyorum. Ama dünden itibaren daha iyiyim. Ben hasta olduğum için hafta sonu dışarı çıkmadık. Evdeydik. Gürkan dayım msn’nini açtı onunla yazıştık.

Mart 03, 2009

Ben artık kocaman bir genç kızım. Çünkü iki gecedir kendi kendime uyuyorum. Sallanmadan ve pışpışlanmadan. Bu bir mucize mi bilmem ama annem bu işe çoook sevindi. Son bir haftadır da sabaha karşı uyanmayı bıraktım. Deliksiz uyuyorum. Gece kalkıp süt içmeye gerek duymuyorum. Dedim ya canım büyüdüm ben genç kız oldum...