Lilypie Third Birthday tickers

Şubat 17, 2010

EYLÜL 2,5 YAŞINDA

     
     İki buçuk yaşındasın bugün. Sen benim yanıma geleli, ben senin güzel kokunu duyalı tam 2,5 yıl oldu bugün. 3. yaşına tam tamına 6 ay kaldı bugün. Ve sen bugünlerde hayatı ne kadar zorlaştırsan da, bazen kaçıp gitme isteği uyandırsan da. Seni benim yanıma koydukları, küçük burnunu göğsüme yasladığın o ilk gün aklıma geldikçe burnumun direğini sızlatan minik meleğimsin. Sensiz bir saniye bile nefes almayacığımı çok iyi biliyorum. Bundan sonra hayatımda vereceğim bütün kararlarda ilk önce senin güzel gözlerini düşünmem gerektiğini çok iyi biliyorum.

    Öyle mutlu ol istiyorum ki. Kahkahasız tek bir günün bile geçmesin. Bu pek mümkün değil biliyorum ama mutsuzluklar, kalp kırıklıkları sana hiç uğramasın. Hep güzel sürprizler çıkarsın hayat karşına. Her kapı arkasında küçük gülücükler beklesin. Dünyanın en iyi kalpli insanları hep senin karşına çıksın. En güzel hediyeler senin için paketlensin. En tatlı öpücükler senin yanaklarına konsun. En renkli rüyaları sen gör. En tatlı uykulara sen dal. Hiç kararsızlık yaşama hayatında. Hiç dipsiz kuyulara girme. Hayat her daim pembe olsun senin için, tozbembe. Çok seviyorum seni. Bazen korkuyorum bir insanı bu kadar çok sevebilme halimden.

   İki buçuk yaşın kutlu olsun meleğim. Seni çok seven annen...

Şubat 16, 2010

ŞEMSİYE



Onun adı Şemsiye. Ailemizin yeni üyesi ,Eylül'ün ilk evcil hayvanı kendisi. İsim annesi Eylül tabiiki. Gerçi önce Özge olsun dedi sonra Şemsiye olsun diye fikir değiştirdi:) Pet shopa birlikte gittik. İkimiz aldık eve getirdik. Biraz utangaç bir beta. Eylül gibi mamayla pek arası yok oldukça iştahsız. Benim bildiğim balıklar yemi atar atmaz havada kapar ama bu çok nazlı öyle hemen lüp diye yutmuyor. Fanusunu elimize alınca put gibi olduğu yerde kalıyor. Kendi haline bırakınca da ondan mutlusu yok yüzüyor işte ne kadar yüzebilirse. Ama çok tatlı. Çok seviyoruz biz onu ailece. Eylül de yanına gidip gidip bebekle konuşur gibi "balığımız şemsiyeeee nasılsın bugünn" diye konuşuyor onunla. Her gün yemini veriyor büyük bir zevkle. Umarım uzun bir süre bizimle birlikte yaşar Şemsiye Hanım. Cinsiyetini bilmiyoruz tabiki ben onun dişi olduğunu düşünüyorum nedense:))

Şubat 09, 2010

BALIKLI SOHBET

Dün akşam durduk yerde, üstelik evde balığımız falan da yokken böyle ilginç bir diyalog geçti aramızda. Nerden aklına geldiğine dair en ufak bir fikrim yok. Hayal gücün beni şaşırtmaya başladı desem.

E: Anneee balıklar benimle konuşuyo.
İ: Aaa nasıl konuşuyolar seninle balıklar.
E: Bana su veriiirr misinn diyolar.
İ: Gerçekten mi çok ilginç suyun içinde oldukları halde senden su istiyolar demek
E: Evet su istiyolar. İçicekler hepsini bitirecekler. Hiç kalmıycak bize.
İ: Hmm anladım. Sana balık alalım mı ister misin?
E: Ebet al yiycem ben onu.
İ: :)))))