Dün kendime aldığım ayakkabılarla gittim eve. Çantayı gördün. Elimden almaya çalıştın her zaman ki gibi. Bu ne Eylül diye sordum. Akkabııı diye cevap verdin:) Daha kutuyu açmadan içinde ne olduğunu kutusundan tanıyosun yani. Sonra çıkardım ayakkabıları hayran kaldın resmen gözlerinin parladığını görebildim:) Giymek istedin seni tutarak giydirdim ve biraz yürütür gibi yaptım. Sonra çıkarmak istemedin. Bolca itiraz, çığlık ve salya sümük ağlarken zor aldım elinden akabıları:)) 10 cm topuklarla düşüp bi yerini incetmen an meselesiydi çünkü. Kendi parlak ayakkabılarını verdim anca sakinleştin. Yoksa sen de benim gibi akabı delisi mi olacaksın kuzucuğum:)))???
Bu arada bayram geliyor. Seninle geçireceğimiz üçüncü ramazan bayramı olacak. İlkinde iki aylıktın şimdi iki yaşındasın rüya gibi. Ramazanın son günlerindeyiz artık. Yarın arife günü. Senin bayramlığın hazır bile. Ve aynı benim küçükken yaptığım gibi dolabının dışına asılı, bayram gününü bekliyor. Henüz bayram coşkusunun ne demek olduğunu bilmiyorsun. Belki seneye hissedersin. Ama el öpmeyi öğrendin, başına bile koyuyorsun:) Harçlıklar seni bekliyor yani:) Benim en tatlı bayram şekerim Allah nice bayramlar nasip etsin inşallah bize. Seni çok ama çok seviyorum...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder